16 Ocak 2017 Pazartesi

Würzburg



Ailem ,15 gün Köln'de kalmanın ardından 15 ekimde otobüsle Würzburg'a gelmişti. Orada da Homeexchange programından bir ev ayarlamıştık. Ekimin sonuna kadar, yani 2 hafta da burada kalacaklardı. Evin sahipleri de aynı zaman diliminde bizim Fethiye'deki evimizde kalıyorlardı.Onlar da küçük bebekleri olan üç kişilik çok tatlı genç bir aileydi. Bianca, Stefan ve bebekleri Jacob...
Bu yeni ev tabii ki Köln'deki büyük tarihi evden sonra bana ve aileme oldukça küçük gelmişti. Bir adet yatak odası ve salonu vardı. Mutfağı ve banyosu da büyük sayılmazdı. Şehrin biraz dışında yer alıyordu ve merkeze otobüsle gitmek gerekiyordu. Ama etrafı oldukça sessiz ve doğal bir ortamdı ve bize hitap etmişti.
Ben de, ailem Köln'den Würzburg'a gittiği sabah tüm eşyalarımı alıp Bonn'daki yurduma taşınmıştım. Würzburg'a gidişime biraz da ailemin orada bir evde kalıyor olması vesile oldu.Bunu değerlendirmek, bir yer daha fazla görmüş olmak istedim. Ben de onlar gittikten birkaç gün sonra Köln'den otobüsle(Meinfernbus) Würzburg'a gittim. Würzburg Frankfurt'a oldukça yakın küçük bir şehir. Almanya'nın Bavyera eyaletinin kuzeyinde bulunan bu şehir , aynı zamanda bazı ilklerin yaşandığı bir şehir olma özelliğine sahip. Almanya'da ilk demiryolu 1854 yılında Würzburg-Schweinfurt şehirleri arasında inşa edilmiştir. Bununla birlikte Almanya'ya giderseniz sık sık karşınıza çıkacak olan hızlı tren hattı (ICE) 1991 yılında Würzburg-Hannover arasında hizmete girmiştir. Ve bir diğer değişik bilgi ise 1895 yılında Wilhelm Conrad Röntgen tarafından X-ışını elektromanyetik dalgaları(Röntgen ışınları)Würzburg'da keşfedilmiştir.
Bu şehirde gezilecek tarihi ve turistik yerlerin yanında benim yapmanızı tavsiye edebileceğim en önemli şey, Rezidans Würzburg'u ziyaret etmeniz.Würzburg, şehre girdiğiniz anda dikkatinizi fazlasıyla çekecek kadar çok şarap bağlarıyla dolu. Ve bu şehirde şarapçılık oldukça ileri durumda. Eğer yolunuz Rezidans Würzburg'a düşerse, dünyaca ünlü, yapının bodrum katında bulunan mum ışığıyla aydınlatılmış, labirent gibi ,oldukça büyük ve etkileyici şarap mahzenlerini mutlaka gezin. Burayı gezebilmek için önceden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor ve gezinin içeriğine ,denediğiniz şarap sayısına göre tur fiyatı 8-32 Euro arasında değişiyor. Eğer şarap sevdalısıysanız en kapsamlı tura katılın derim. Çünkü buradaki atmosfer ve şarapları her yerde bulmak zor. Aynı zamanda şarap satışı da yapılıyor. Deneyip beğendiğiniz şarapları kendinize veya hediye olarak alabilirsiniz.
Bunun yanında, şehirden geçen Main Nehri üzerinde yer alan oldukça romatik bir havası olan, Alte Mainbrücke'te (Tarihi Main Köprüsü) bulunan restaurant-pub tarzı mekanlarda şarap içerek güzel vakit geçirebilirsiniz.
Şehirde cumartesi-pazar günleri kurulan yerel pazarı gezmek de oldukça keyifli.
Ben burada 3 gece kaldım ve günlerimden birini ailemle Heidelberg'e giderek değerlendirdim. Konum olarak Heidelberg'e gitmek oldukça kolaydı ,ilerleyen yazılarımda bu güzel şehre de değineceğim...
Ve artık Bonn'a dönme vakti gelmişti. Babam grip olduğu için annemle otobüsün kalktığı yere gelmiştik ve annem beni uğurlamıştı. Artık bizim için uzun bir ayrılığın zamanı gelmişti. Onlar yaklaşık bir hafta sonra Türkiye'ye döneceklerdi. Ben de bir yıllık serüvenime doğru yola çıkmıştım... Hüzünlü fakat benim adıma hüzne kapılamayacak kadar keyifli bir başlangıç zamanıydı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder