9 Ocak 2017 Pazartesi

3 Başkent(Budapeşte, Bratislava, Viyana)




İlk başlarda amatör olduğum için turlarla gezdim. 2 tura katıldım: 3 Capital ve Berlin. Acemiliğime geldi. Beril'i getirdiğim bu şehirlere olan ikinci gezimde ise daha çok ayrıntıya yerdim. O yazımda detaylara ineceğim.


Slovenya'ya geldiğimden beri gittiğim ilk gezidir kendisi. ESN Ljubljana tarafından düzenlendi ve bir çok arkadaş tanımama neden oldu. Bu geziye daha önceden tanıştığım bir arkadaşımla katıldık. Adı Monika. Erasmusta tanıştığım ilk arkadaşım ama tabi ki bununla sınırlı kalmadı çevrem. Otobüse biner binmez yepyeni insanlarla tanıştım. Hatta çok sevdiğim iki Portekizli arkadaşımla yine burada tanıştım. İsimleri Andre ve Nuno.


Budapeşte
Gellert Tepesi

Buda ve Peşte diye kısımdan olan bu şehir bir zamanlar Tuna nehrinin ayırdığı iki farklı şehirmiş. 3 Başkent gezisinde en sevdiğim şehirdi. Sokakları, yemekleri, ambiyansı ile etkileyici ve görülesi. Yandaki fotoğrafta sırasıyla Buda ve Peşte'yi görüyoruz.  Fotoğrafın çekildiği yer ünlü Liberty Statue'nin olduğu Gellert Tepesi. Buradan çıkıp Balıkçılar Burcu'na geçiyoruz. Zamanında Osmanlıya ait olan bu şehirde, birçok yerde Osmanlı'ya ait eserler bulmak mümkün. Bu kadar tekdüzelik yeter. Artık Blogu açma amacımızdan bahsedelim:


***
Herkesin gittiği yerleri size tekrar tekrar göstermek ve laf kalabalığı yapmak istemiyorum. Bu yüzden kendi gezdiğim orijinal yerler ve orijinal olayları anlatmak istiyorum. İlk başlarda çok tecrübesizdim turla falan gezdim turist gibi takılmıştım ama farkettim ki çok yanlışmış. O yüzden size  hazırlık evresini atlatacak yararlı olduğunu düşündüğüm bazı tecrübelerimden bahsedeceğim. Öncelikle nereye gidilir, ne yapılır vb. sorularınızı kaldığınız hostellerdeki çalışanlara sorun. Sizi en iyi yönlendirecek kişiler onlardır. Alın elinize bi şehir haritası, (hostelde veriliyor) çıkmadan önce güzergah belirleyin. Size verebileceğim en büyük iki tavsiye ise yürüyerek gezin ve free city tour'lara katılın. Sadece turistlerin gittiği yerlere gitmeyin. Sokaklarını dolaşın, yerli insanların yediği lokantalarda yemek yiyin. 23 ülke gezmiş biri olarak söylüyorum, Lizbon'da gittiğiniz restoranla Varşova'da gittiğiniz restoran arasında pek bir fark yok. O yüzden, gezdiğimiz yerleri daha iyi tanıyabilmek için hosteldeki çalışanlara danışın. Sokaktan birine sorup yeni yerler öğrenin. İnternette bulacağınız şeyler gerçekte olanların yüzde biri diyebilirim. İnternette sadece görülecek yerler katedraller, kaleler vb bulacaksınız. Bu da bir süre sonra rutine bağlıyor ve insanı açmıyor.


 Hostel görevlisine sorulması gereken soruların bazıları:

 Vasıta kullanımını minimuma indirerek nasıl gezebilirim?
Yerli halk, öğle/akşam yemeklerini nerede yerler?
Turistlerin bilmediği güzel yerler var mıdır? Varsa nereler?

Free City Tour: Neredeyse her şehirde bulunan bu turlar bağış sistemi ile çalışıyor. Yani 2 saat boyunca bir rehber size şehri gezdirip anlatıyor. Tur bitiminde memnun kalırsanız bir miktar bağış yapabiliyorsunuz. Gayet güzel bir sistem. Gün içerisinde belirli saatleri var. Bu saatleri yine  hostel görevlinizden öğrenebilirsiniz. Genellikle verdikleri Şehir Haritasında yazıyor. Bu turdaki rehberinize sımsıkı sarılın. Çünkü soracağınız soruları yanıtlayabilecek en bilgili kişilerden biri.

İnanın bana daha çok şey öğreneceksiniz ve bu sizi tatmin edecek. Gezdiğinizi anlayacaksınız ve devamını isteyeceksiniz.

***


 Şimdi nerede kalmıştık Budapeşte'de. Buranın ünlü bir yemeği var: Gulaş. Aslen bir Türk yemeği. Paprika, Gulaş vb. yiyecekler Osmanlıdan geçme. Gayet lezzetli bir yemek tavsiye ederim. Size önerebileceğim yerli lokantası ise Balıkçılar Burcunun orada. İsmini bilmiyorum ama yemekleri oldukça lezzetli ve ucuz. 5-6€'ya doyabiliyorsunuz. Ama sadece öğle yemeği çıkıyor. Burayı tur rehberinden öğrenmiştik.
Adresi: 3 Fortuna St.
Yine de emin olmak için yerlilere sorun.
Macar Birası
Budapeşte'de yapılacak bir diğer güzel olay ise botla Tuna nehri turu yapmaktır. İmkanınız varsa yapın, Parlamento Binası, Margaret Island gibi yerleri tekne keyfi yaparak izlemek bir başka, teknede kahve içerek izlemek bambaşkadır.

Erasmus gezisinde gittiğimizde akşam KRAFT diye bir gece kulübüne gittik. Zaten alkol bizden çok çok uygun olduğu için üstüne üstelik Budapeşte de uygun bir yer olduğu için sırtımız yere gelmiyor. Before- party yapıp içkilerimizi marketlerden alıyoruz. İçtiğim Soproni(yaklaşık 90 cent) birası Macaristan'a aitti ve güzeldi. Clup:

Kraft

Partide içtik eğlendik güzel, şimdi sıra geldi dönüşe. Kraft'tan çıktık. Bizim Portekizli bir arkadaş ve bir Türk kız baya bir yakınlaştılar. Ee Erasmus haliyle, onlar kol kola ben onlara bakarak otel yolunu tuttuk. Otelimiz Buda kısmında olduğu için Peşte'den Buda'ya, iki şehri birnirine bağlayan ilk köprü Chain Bridge'den geçtik. Budapeşte'de yapılması gereken bir şey daha Parlamento Binasını ve Tuna Nehri'ni bir de akşam ışıklandırılmış şekilde izlemektir. Kafanız da hafif dumanlıysa benim gibi, tadından yenmiyor.

Ertesi gün Bratislava.

Bratislava 

Şahsi fikrimi söylemek gerekirse Bratislava'yı gezilecek bir yer olarak hiç beğenmedim. Ne tarihi var, ne her hangi bir güzelliği... Çekoslovakya'nın  ayrılması ile 1993 yılında kurulan bu ülkeye ziyaretçiler, Viyana'ya bir saat uzaklıkta ve bir fazla ülke görelim diye geliyorlar zannımca. Önerebileceğim iki şeyden biri merkezde bir çorba; içmiştim ve güzeldi, ekmekte getiriyorlar çorbayı.  Fiyatı: 6€. Adres: Tıkla


İkincisi ise Pubları. Gayet güzel ve uygun yerler. Denemenizi öneririm.

Viyana

Bratislava'ya 1 saat uzaklıkta olan Viyana'ya sanatın doğduğu şehir denilmesi hiç de yadırganılmıyor. Şehirde her şey bir düzen içinde, parklar, binalar, kaldırımlar heykeller ve daha nicesi. Şehirde görülmesi gereken bir çok yer var: Schönbrunn, Belvedere, Hofburg İmparatorluk Sarayları, Naschmarkt, Opera binası, Aziz Stefan Katedrali vs. Naschmartk'ta değişik peynirler, sosisler, şekeler, tatlılar bulabilirsiniz. Tatlı demişken, eğer çikolata seven biriyseniz kesinlikle sachertorte'yi deneyin. Viyana özgü çikolatalı kek.
Aziz Stefan Katedrali ise (bana göre) Köln'den sonraki Gotik tarzda yapılmış en iyi Katedral diyebilirim. Hatta bacaklarınıza güveniyorsanız ve Viyana manzarasını izlemek istiyorsanız, Katedrale girdikten sonra sağdaki ilk kuleye çıkın. Klostrofobiniz var ise uzak durun.
Sachertorte



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder