21 Şubat 2017 Salı

Berlin Gezisi

Bu gezi bizim ESN Bonn (erasmus topluluğu) tarafından düzenlenen ilk  geziydi. 12 kasım gecesi Bonn'dan yola çıkılacak ve 2 gece kalınıp 15 kasımda dönülecekti. Yani Berlin'de geçirecek 3 günümüz vardı.  Elbette Berlin gibi büyük bir şehir için kısa bir zamandı ama yine de katılmayı düşünüyorduk.
Bu gezi planı açıklandığında Erdal Ljubljana'daydı. Fakat benim yanıma gelmeyi planlıyordu. O yüzden ben de ESN Bonn'daki görevli öğrencilerle konuşup onun da geziye katılıp katılamayacağını sormuştum. Ve katılabileceğini söylemişlerdi. Ben de hemen kayıtlarımızı yaptırmıştım. Aynı zamanda Bonn'daki çok sevdiğim arkadaşım Gülis de geziye gelmek için kaydını yaptırmıştı.Yani hep birlikte ilk gezimize gidiyorduk!

Geziyle ilgili bazı ayrıntılar ;

Gezi ücreti:90 Euro
Kaldığımız Hostel: A&O Berlin Mitte(Odada 5 kişi kalmıştık)
Dediğim gibi gezi 2 gece 3 gün sürecek bir geziydi. Yani ücret içinde gidiş dönüş yol masrafları, 2 gece konaklama+kahvaltı,şehir içi rehber ile tur,rehberli Alman Federal Meclisi (Deutscher Bundestag) gezisi ve 48 saat geçerliliği olan şehiriçi ulaşım kartı vardı.

Yola çıkma zamanı...

Otobüsümüz akşam 23.30 gibi hareket etmişti. Bonn-Berlin arası yaklaşık 7-8 saat sürmüştü. Otobüste uyuyabilsek çok iyi olacaktı fakat o kadar çok İspanyol vardı ki...ve gece boyu sürekli konuşup gülüp eğlendikleri için uyuyamamıştık. Tamam çok eğlenceli insanlar ama gece gece o enerji nereden geliyor anlayamadık :)
Otobüs bizi hostele kadar getirip bırakmıştı. Hostelde önce güzel bir kahvaltı yapmıştık. Ve kahvaltısı oldukça başarılı bir hosteldi. Çeşit çok fazlaydı ve kalitesi iyiydi. Hatta gezerken acıktığımızda yemek ve böylece tasarruf yapmak için yanımıza sandviç hazırlamıştık. Ve meyve de veriyorlardı ,muz ve elma da almıştık.
Odada ben,Erdal,Gülis,Simel ve Arjen beraber kalacaktık. Çoğu kişi kendi ülkesinden gelen kişilerle grup oluşturmuştu biz de böyle kalma kararı almıştık. Fakat daha çok erken bir saat olduğu için odalar henüz boşalmamıştı ve herkes eşyalarını emanet odasına bırakmıştı.
Biz kızlar olarak kendimize çeki düzen verip üzerimizi değiştirmek için boş bir odaya girip işlerimizi halletmiştik. Berlin, Bonn'a göre oldukça soğuktu. O yüzden kalın şeyler giydik. Siz de kasım ayında Berlin'e gidecekseniz yanınıza kalın kışlık giysilerinizi ve kabanınızı mutlaka alın.

Tüm grup hostelin önünde toplanmıştık ve kalabalık olduğumuz iki farklı gruba bölündük . ESN grubunda görevli kişilerle beraber şehir turu yapacaktık. Daha ilk köşebaşında bizi Berlin'in meşhur grafitilerinden biri karşılamıştı. Yürümeye devam ettik. Grup rehberimiz bize bir yandan geçtiğimiz yerlerde bulunan özel yerleri anlatıyordu.Yürürken Berlin Rathaus'un(belediye binası) önünden geçmiştik. Meşhur Alexanderplatz'dan geçip Müzeler Adası'na(Museumsinsel) ulaşmıştık. Burası Spree nehrinin üzerinde yer alan 1 kilometrekarelik bir adacık. Burada birçok gezilmesi gereken oldukça büyük müze bulunuyor. Fakat ne yazık ki bizim bu müzeleri gezmeye vaktimiz kalmamıştı. Müzeler adasının ardından Checkpoint Charlie'ye(Çarli Kontrol Noktası) ulaştık.Burası 1961 senesinde 1990 senesine kadar ,bölünmüş Berlin'de Doğu-Batı geçiş kapısı olarak kullanılan bir ittifak noktasıymış. Şuanda tabi ki böyle bir işlevi yok fakat orada yine askerler bekliyor.İsteyenler para karşılığı askerlerle fotoğraf çekilebiliyor.Aynı zamanda bariyerler,geçiş noktası sinyal sistemi ve Berlin Duvarı anıtı hala bu alanda sergileniyor.Yani biraz turistik amaçlı bu ortamın tarihsel anlamını sürdürüyorlar. 

Buranın ardından ESN grup rehberimizle olan kısa şehir turumuz sona ermişti. Artık kendimiz gezecektik. Erdal hostelden aldığımız harita üzerinde gezilecek yerleri en yüksek verimle gezebilecek şekilde bir güzergah çizmişti.Fakat önce biraz dinlenip bir şeyler yiyip içmeye ihtiyacımız vardı. Hemen orada bulunan Starbukcs'a oturup hostelde hazırladığımız sandviçlerden yemiştik.Uykusuzluğun etkisiyle yorgunluk kendini hissettirmeye başlamıştı fakat dinlenmeye ayıracak vaktimiz olmadığı için yola koyulduk. Diğerlerinin yaptığı gezi planları bizi pek tatmin etmediği için Erdal'la biz kendi güzergahımızı çizip yola koyulduk.


İlk önce çok yakınımızda bulunan Berlin Duvarı anıtını ziyaret ettik. Oranın ardından sokaklarda yürüyerek Postsdamer Platz'a(Postdamer Meydanı) çıktık. Bu meydanda oldukça heybetli ve modern binalar yer alıyordu. Yılbaşı yaklaştığı için Almanya'nın her şehrinde meydanları dolduran Weihnachtmarkt'lar(Noel pazarı) bu meydanda da bizi karşılamıştı. Her yer ışıl ışıl yılbaşı süslemeleri,sıcak şarap(Glühwein) yapan satıcılar, çeşitli aperatif yiyecek ve tatlı satıcıları ile doluydu. Burnumuza her köşeden lezzetli kokular geliyordu. Meydanda aynı zamanda eğlence amaçlı kurulan platformlar yer alıyordu. 

Bu meydanda biraz oyalanmanın ardından PanoramaPunkt yani şehri panoramik olarak izleyebileceğimiz çok yüksek bir bina bulmuştuk. Girişi 5 Euro'ydu. Bu binaya çıkıp şehri 360 derece görmenizi tavsiye ederim çünkü zamanınız kısaysa şehir düzenini,gezdiğiniz yerlerin konumunu kafanızda çok iyi bir şekilde oturtmanıza fayda sağlıyor. Aynı zamanda şehir tarihi ile ilgili kısa notlar da yer alıyor. Bu sayede tepeden tüm yapıları görüyor ve o an tarihini okuyabiliyorsunuz. Oldukça faydalı. Binanın en tepesinde bir de restaurant yer alıyor ama biraz pahalı. Eğer değerlendirmek isterseniz yemek yemek için ilginç bir nokta denebilir.

Buranın ardından Ebertstrasse üzerinden yürümeye devam etmiştik. Oldukça geniş bir caddeydi. Yol üzerinde yürürken bir  bina içinde Biyomedikal ürünlerle ilgili sergi-fuar karışımı bir etkinliğe denk gelmiştik. Erdal'ın okuduğu bölümle(Robotik tıp cihazları) ilgili olduğu için içeriyi gezmek istedik. Oldukça değişik şeyler vardı fakat zamanımız dar olduğu için hızlı bir tur attık. Çıkınca  Holokost/Katledilen Avrupalı Yahudiler Anıtını ziyaret ettik. Burası oldukça geniş bir alanı kaplayan,Yahudilere adanmış bir anıt mezar özelliğini taşıyor. Oradan da Brandenburg Kapısı'na yürüdük. Orada resim çekildikten sonra akşam yemeğimizi yiyip Berlin Hauptbahnhof'a (Merkez İstasyonu) yürüdük. Burası delice bir yerdi. Berlin'deyseniz kesinlikle buraya uğramalısınız. Metro sistemi , trenler ve düzen o kadar ileri ki , biz buraya şaşkınlık ve hayranlık duyduk. İstasyon bizim sayabildiğimiz kadarıyla 7-8 kattan oluşuyor, her yerde yürüyen merdivenler birçok mağaza ve çok fazla yolcu var. Her kattan surekli tren-metro gecip duruyor. İnanın başınız dönüyor. Hareketli bir film sahnesinin ortasina düşmüş gibi hissediyorsunuz. Köln Hauptbahnhof içerisinde 10 adet tren durağı yer alıyor ve 2 katlı. Orası bile insana hayranlık uyandırırken Berlin Hauptbahnhof'un hissettiediklerini siz düşünün...
Buradan kaldığımız hostele en yakın metro istasyonuna geldik. Hostele girmeden önce Aldi'ye(Almanya'nın ucuz bir marketi) uğradık . Akşam parti olduğu için gitmeden önce odada içecek bir şeyler ve çerez-çikolata (Aldi'nin çilekli çikolatası!!!)aldık . Sonunda odaya girdik . Aslında kafayı vurup uyumak istiyorduk çünkü bütün gün yürümüştük ve hava çok soğuk olduğu için ben kendimi biraz grip başlangıcında hissetmeye başlamıştım . Ama Berlin'de oluşumuzu değerlendirmek adına enerjimizi topladık . Birkaç saat odada takıldık. Sonra 5-6 arkadaş partinin olacağı yere doğru yola düştük . Metroya bindik . İnince bir süre de yürümemiz gerekiyordu. Partinin olacağı yere ulaştık; Club Soda
Girişte oldukça uzun bir kuyruk vardı. Değer miydi bunca eziyete bilmiyoruz ama geldik işte 😁
Eğer Berlin'de bir gece klubüne gidecekseniz burayı tercih edebilirsiniz çünkü içeride değişik bir konsept var. Yani içerisi bölüm bölüm ve her kısımda farklı tarz müzik çalınıyor . Yani birinde sıkılınca diğerine geçip oradan da bir başka müzik tarzına yol alabilirsiniz . Pop - rock - country ... ne ararsanız her oda da başka müzik mevcut :)
Artık yorgunluk çökmüştü ve gece geç bir saatte zar zor hostele dönmüştük . Direk uyuduk.

Berlin'de 2. Gün
Parlemento

Bugün ilk olarak ESN grubu ile beraber Deutscher Bundestag'a (Alman Federal Meclisi) geldik . Buraya grup olarak metro kullanıp gelmiştik . Meclise girişte birçok kontrolden geçtik.  Çantalarımızı emanete bıraktık ardından bizi meclis toplantıların olduğu  büyük salona aldılar.  Orada oturduk ve rehber bize meclisle ilgili bilgiler aktardı. Berlin'e geliyorsanız mutlaka bu tarihi binayı da içini gezerek ziyaret etmelisiniz. İçini gezdikten sonra dış bölgesine de geçtik. Burada Tiergarten'i görebilirsiniz. Bu park, zamanında kralın özel avlanma bölgesiymiş. Eğer binanın park tarafına değil de diğer tarafına bakarsanız burada tam bir mühendislik harikası olan kuleyi görebilirsiniz. Bu kulenin özelliği, güneş ışınlarını içindeki aynalar sayesinde binanın her bir bölgesine ulaştırıyor ve bu sayede güneşten maksimum verim alınarak elektrik kullanımını azaltıyor. (Şaşırtmadı). Bu kuleye girmeden önce kulağınıza kulaklık alın. Bu kulaklar kuleye tırmanırken size Berlin'i anlatıyor. 

Bundestag'tan çıkıp Tiergarten'in içinden geçip hayvanat bahçesine gittik. Giriş: 12€.
Dediğim gibi, yürüyerek gezin. Eğer metroyu kullansaydık Berlin'in bu güzel parkını kaçıracaktık. 
Hayvanat bahçesinde bir çok hayvan buluyor: filler, şempanzeler, zürafalar, foklar, penguenler...
Buradan da çıkıp yürüyerek 2. Dünya savaşından etkilenen bir kiliseyi ziyaret ettik ve Checkpoint Charlie noktasına geri döndük. Burada bir tane İtalyan Restoranı vardı ve açık büfeydi. Hem de 12€'ya! Gerçekten başarılı. Konum. 

Hostele dönüş.

Ertesi gün. Dönüş günümüz.

Son güne sakladığımız East Side Gallery'yi bugün ziyaret edecektik. Hava çok yağmurlu. Tabi ki bizi yıldırmaz. Yürüdük. Sırılsıklamız ama duvarı sonuna kadar yürüdük. Gerçekten görülmeye değer.

Hostele dönüp otobüse geçtik...

Bonn'a vardığımızda geceydi.

Bir sonraki gezimizde görüşmek üzere...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder